Ana Sayfa / GÜNDEM / Büyükşehir Meclisi Bir Alem!

Büyükşehir Meclisi Bir Alem!

KEREM TÜRK

Hiç kimse bu kadarını beklemiyordu…

Bu dönem seçilen meclis üyelerinin, Mersin için bir dayanışma içinde olacakları, kent lobisine öncülük edecekleri havası vardı.

Ne var ki, Cumhur ittifakı, başından beri bir türlü üzerindeki “ölü toprağı”nı dağıtamadı. Alacağı kararlarda sanki kendini merkezin vesayetinden kurtaramadı!

Bu siyasi bakış ve yaklaşım, başta Mersin olmak üzere siyasetin gelişim seyrine de büyük zararları oldu.

Cumhur ittifakının üyeleri birçok konuda Başkan Vahap Seçer’i göklere çıkaran, çalışmalarını öven, dürüstlüğünden şüphe edilmeyen bir hissiyatla hareket ettiler.

Sadece borçlanma konusunda bir türlü bariyeri aşamadılar. Hep ürkek, yukarı ne der gibisinden yereli düşünmeyen, demokrasiyi hatırlamayan tavırlar içinde hareket ettiler.

Mersin herkesin önceliği olmalıdır. Bugün varsın yarın yok. Meclisteki tavrın ve endamın gelecekte hep tartışılacak.

Ya Mersin için fedakârlık yapanların içinde anılacaksın. Ya da siyasetin esiri olmuş, Mersin’in önünü tıkamış gereksizler sınıfında yad edileceksin.

Özellikle her ne olursa olsun hayır diyecekleri borçlanmaya bahane uydurmak için, bir siyaset cambazı var! Gündemi değiştirme konusunda usta olan Mahmut Tat, Mersinliler açısından bilinen bir yüz oldu artık.

Her konuştuğunda bu defa hangi bahanenin arkasına sığınarak işi provoke edecek diye beklenir oldu!

Mehmet Topkara konuştuğunda hiç değilse gündem üzerinde son derece akıllıca cevaplar vermeye çalışırdı. Dersine de çok iyi çalışırdı. Şimdi o da arka sıralarda bu siyaset cambazlarının niyetlerini okuyunca, Mersin’e nasıl haksızlık yapıldığını görüyordur.

Akdeniz Belediye Başkanı Muhammet Mustafa Gültak, yeri geldiğinde borçlanma konusunda destek olabileceklerini, her defasında söylüyor.

Belki de beklediği bir zaman var diye düşünüyorum. Bu kadar Mersin için fedakârlığa soyunmuş bir Başkanın, daha fazla bu uygulamanın sürmesini istediğini sanmıyorum. İşin kıvamına gelmesini bekliyordur belki de. Zamanın ve kıvamın saatini bekliyor olabilir.

Gelelim adı sanı belli olmayan Bozyazı’dan Meclise katılan Mevlut Ok’a…

Akıl mantık ermiyor bu derece dar düşünenlere.

Konu Mersin, konu borçlanma, konu liman…

Mevlüt beyin okları Başkan Seçer’e.

Bahane çok ya.

Kendisini bazılarına parlatacak ya!

Başlıyor işçi çıkarmalardan, sallıyor terörden, kıvranıyor acizliğinden.

İşçi çıkarmanın yasal gerekçeleri vardır. Bu gerekçeler oluşmamışsa hiç kimse işçiyi mağdur edemez. Özellikle mahkemeler ve müfettişler bu konuda çok hassaslar. Haksız bir uygulama varsa mahkeme yolu açıktır. Ya da Meclis üyesi olarak müfettiş isteme hakkı vardır. Hele öyle yok PKK’lıları HDP’lileri alıyorsun gibi içi boş söylemlerin geçerliliği yok artık. İnandırıcılığı da kalmadı. İşe girerken devlet güvenlik soruşturmasını elbette yapıyor. Hiçbir kurum hele bu dönemde elini kolunu sallayarak işe giremiyor beyler. Bu ülkede devletin istihbaratı, güvenlik soruşturması denen bir yasası var. Bu ilkel söylemler artık para etmiyor.

İşçi çıkarmaları her mecliste gündeme getirmek, hedef saptırmak olarak değerlendiriliyor. Her Mersinlinin aklına bu geliyor.

Kocamaz döneminde aylarca özgür çocuk parkında çadır açarak direnen mağdur işçilerin feryatlarını kimse daha unutmadı. O dönem bu aklıselimlerden hiç ses çıkmıyordu. Kocamaz onlar için kahramandı! Ne zaman ki, yolları ayrıldı, Kocamaz yolsuzluk yapan, işçi çıkaran, soruşturulması gereken, kul hakkını yiyen, partisine hainlik eden biri iddialarıyla gündeme getirilmeye çalışıldı.

Kocamaz aynı Kocamaz. Siyasetten anlamayan, vatandaşları ve işçileri mağdur eden, Deniz Parkını tahrip ederek yağmur altında çürüten, israfçı olarak değerlendirilen bir talihsiz dönemin Belediye Başkanıydı. Niye o zaman sesiniz çıkmıyordu beyler…

Mersinliler yatsın kalksın Vahap Seçer’e dua etsin. Allah Kazadan belada esirgesin. Gecesini gündüzünü Mersin’e adamış bir başkan edasıyla görevini yapıyor.

Çapsız söylemlere karşı da gereken cevabını esirgemiyor. Hem de tüm Mersin’in izlediği canlı yayınlarda.

Çapsız bazı meclis üyeleri her defasında sert kayaya çarpıyorlar ama yine de uslanmıyorlar.

Mersin kamuoyu bu meclisleri daha çok izlemeye başladı. Çevremizde duyuyoruz söylenenleri.

Herkes Cumhur İttifakının bu tavrından dolayı çok rahatsız. İçlerinde çok değerli dostlarımız ve tanıdıklarımız da var. Onlarda hiç memnun değiller bu gereksiz tartışmalardan.

AK Partili bazı meclis üyelerinin, özellikle MHP’li bazı meclis üyelerinin gündemi saptırma girişimlerinden rahatsız olduklarını da görüyoruz.

Her kesin tahmin ettiği ve şu an isimleri bende saklı birçok AK Partili Meclis üyesi, Gazete ofisimize yaptıkları ziyarette, bu durumdan ne kadar rahatsız olduklarını, “Mahmut Tat’ın popülist çıkışları AK Partiye kan kaybettiriyor. Irkçı ve ayrımcı söylemlerden rahatsızız” sözlerle tepkilerini dile getiriyorlar.

Bu tepkiler Mersin için özel sohbetlerin dışında, meclis kürsüsünde de dile getirmelidirler. Sadece AK Parti değil, Mersinde kan kaybediyor.

CHP’li belediye başkanlarının suya sabuna karışmama tavırları ise çok komik oluyor. Özyiğit zaman zaman mantıklı konuşmalarıyla Seçer’e destek oluyor. Gerisi mi? Ali Dinsever’i ve elle tutulu bir iki kişiyi çıkar, hepsi kendi hesabı peşinde. Dar alanda ters paslaşmalar!

Serhat Dövenci gibi meclis üyeleri olursa, vay CHP’nin haline. Sanki muhalefet gibi. İyi ki meclisteki konuşmasına Başkan Seçer cevap verme gereği duymadı. Akıllı siyasetçi olduğunu hem Cumhur ittifakına karşı hem de kendi sinsi davranan meclis üyelerine karşı hep gösteriyor.

Başkan Vahap Seçer; her şeye rağmen, israfçı Kocamaz’ın yüksek faizli borçlarını ödüyor, sosyal hizmetlerde örnek oluyor, köylünün arkadaşı, işçinin dostu, iyi niyetli herkesin yanında bir Memleket sevdalısı olarak görevini yapmaya çalışıyor.

Hem de çok çalışarak ve gereksizlere gerekli cevabı vererek. (Mersin Panorama)

hakkında mersin panorama

Tekrar kontrol edin

Başkan Özyiğit, mahalle mahalle gezerek projelerini Yenişehirlilerle paylaşıyor

Mersin Yenişehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Yenişehir Belediye Başkan Adayı Abdullah Özyiğit, hem ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir