Mersin Panorama Mersin Haberleri
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Mersin Şubesinin 20. Olağan Genel Kurulu gerçekleşti. Kurulda tek aday olan MÜSİAD Başkanı Serdar Yıldızgörer, yeniden seçilerek güven tazeledi. Konuk misafir olarak katılım sağlayan MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan yaptığı konuşmada, “Bize düşen birinci görev mantalite değişimi olmalıdır. Yatırımı sadece belli ülkelerdeki şirketleri Türkiye’ye çağırmak şeklinde değil, Türkiye’yi bir yatırım pazarı olarak lanse etmekten geçtiğini söylemek istiyorum” dedi.
MÜSİAD Mersin Şubesi 20. Olağan Genel Kurulu seçimi gerçekleşti. Mersin Valisi Ali İhsan Su, AK Parti Mersin Milletvekili Hacı Özkan, İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, Mersin Tarsus OSB Başkanı Sabri Tekli, MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol, MESİAD Başkanı Hasan Engin ve birçok STK temsilcisi katıldı.
Programın açılışında konuşan MÜSİAD Mersin Şube Başkanı Serdar Yıldızgörer, MÜSİAD’ın yurt içinde 86, dünya genelinde 225 şube ve temsilciliği ile 11 bini aşan üyesi 61 bini aşan işletmesi ile dünyanın ve Türkiye’nin en etkin STK’larından biri olduğunu belirtti. Mersin’in hem jeopolitik hem de sosyoekonomik durumu sebebi ile tarım, sanayi, lojistik, ihracatta ve turizmde Türkiye’de önde gelen şehirlerinden biri olduğunu vurgulayan Yıldızgörer, “24 milyara yakın tahakkuku ile Mersin Türkiye’de 6. Sıradadır. Mersin salgın dönemine rağmen ihracatta yüzde 4’lük bir artış ile 3,3 milyar dolara çıkarmıştır” dedi.
“Liman yatırımının başlatılması adına destekleriniz önemli”
Türkiye’nin en büyük konteyner limanı olan Mersin Uluslararası Limanı 2020 yılında gerçekleştirdiği konteyner iş hacmi ile ülkede 2 milyon barajını aşarak Türkiye’de bir ilke imza attığını ifade eden Yıldızgörer, “Mersinimize alternatif bir liman ihtiyacı olduğu aşikardır. Bölgesel ve kıtasal anlamda aktarma merkezi, kuşak ve yol güzergahında etkin olmayı sağlamak için planlanan ve yatırım programlarında Mersin Ana Konteyner Limanı olarak yer alan liman yatırımının başlatılması adına destekleriniz bizler için çok önemlidir. Yakın zamanda tamamlanacak olan Çukurova Bölgesel Havaalanı ile beraber bölgemizde turizm yatırımları da hız kazanacaktır” ifadelerini kullandı.
“Mersin daha da büyüyecek ve gelişecektir”
“Dünyanın en güçlüsü olduğunu iddia eden devletlerin ekonomileri daralırken Türkiye’miz 1,8 büyüme oranı yakalamıştır” diyen Yıldızgörer, “2020 yılında her ne kadar ihracatta kısmi bir düşüş yaşansa da 2021 yılının ilk ayları bizlere umut vermektedir. Ocak ayında yüzde 2, Şubat ayında yüzde 9, Mart ayında yüzde 42, Nisan ayında yüzde 109 ve Mayıs ayında yüzde 65’lik artış ile 2021 yılını 200 milyar doların üzerinde ihracat ile kapatacağız. Mersin’in tüm kesimlerine ve şirketlere verdiği desteklerden dolayı Sayın Valimize, her zaman yanımızda olan ve iş dünyamızın Ankara’daki temsilcisi ve milletvekilimiz Hacı Özkan’a, şehrimizin huzur ve güvenliğinin yanında birlik ve beraberliğinde çok önemli payı olan Sayın İl Emniyet Müdürümüze, bütün oda ve STK başkanlarına teşekkür ediyorum. Ortak paydamız ve gayemiz olan Mersin bizlerin birlik ve beraberliği, çalışma azmi ile daha da büyüyecek ve gelişecektir. Bununla birlikte çocuklarımıza bırakacağımız en değerli mirasımız olacaktır” diyerek konuşmasını sonlandırdı. Yıldızgörer’in ardından konuşma gerçekleştiren MTOSB Başkanı Sabri Tekli ise, MTOSB olarak her zaman MÜSİAD’ın yanında olduklarını ve bundan sonra da hep yanlarında olacaklarının altını çizdi. Mersin İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne de İzmir’e tayini çıkması ile ilgili konuşarak, “Yaklaşık 5 yıldır siz değerli Mersinli hemşehrilerimi hizmet etmenin onurunu ve gururunu yaşıyorum. Vatandaşlarımıza istek ve talepleri doğrultusunda refah ve kalkınmanın, şehrimizin en ücra noktasına kadar taşımak için tüm mesai arkadaşlarımla birlikte, sizlere hizmet etmek için 7/24 gece gündüz demeden çalıştık. Bana göstermiş olduğunuz tüm samimiyetlerden dolayı şahsım ve mesai arkadaşlarım adına şükranlarımı arz ederim” dedi.
“Türkiye’nin imkanları var, kendine özgü değerleri var”
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan birçok ilde genel kurul düzenlediklerini ifade ederek, “Şimdi de güzel şehir Mersin’deyiz. Gerçekten son dönemde, salgın döneminde de ihracatını artıran illerden bir tanesi. Özellikle de Mersin Limanı artık Türkiye’nin kapasite olarak şu an Türkiye’nin birinci limanı haline geldi. Bildiğiniz üzere Türkiye’ye son yıllarda doğrudan dış yabancı yatırımcı çekmek konusunda biraz sıkıntı yaşıyoruz. Bu süreçte şunu görüyoruz, son dönemlerde gelişmiş ülkeler ciddi bir şekilde yabancı yatırımcı çekemiyorlar. Ağırlıklı olarak yabancı yatırımcı gelişmekte olan ülkelere kayıyor. Türkiye’nin imkanları var, kendine özgü değerleri var” şeklinde konuştu.
“Yatırımcı avına çıkmamız gerek”
Kaan, gelişimin, büyümenin yeni modellerini yani yeni dünya düzenini ve iş geliştirme modellerini takip etmek zorunda olduklarının altını çizerek, “Bunun için yatırımların doğru şekilde çekilmesin, doğru yerlere aktarılmasını yatırımcıların ulaşılarak yönlendirilmesi gerek. Yani yatırımcı avına çıkmamız gerek. Biz her fırsatta şunu söylüyoruz; gelecekte devletler değil şehirler yarışacak. Bu nedenle bölgesel ekonomilerin, şehir ekonomilerinin oluşturulması esastır. Böylece kendi kendine yeten ve kendi varlıklarını değere dönüştürülebilmiş şehirler olacaktır. Şehirlerin markalaştırılması ve mevcut varlıklarının değere dönüştürülmesi son derece önemli bir konudur” ifadelerini kullandı.
“Bu projemiz şehir ekonomilerinin gelişmesine yönelik”
Şehirlerde insanlarla doğrudan temas etmenin getirdiği tecrübe ile projeler oluşturduklarını da belirten Kaan, “Buna, Şehirlere Özgün Değerleriyle Kalkındırma ve Markalaştırma adını verdik. Doğru bir sanayileşme politikasını belirlemek ve şehir ekonomilerini oluşturmak için bu ekonomiyi ayakta tutacak, gelecek vadeden sizler gibi firmaları bulmak, desteklemek, ölçeklerini büyütmek, sermaye güçlerini artırmak ve yerli bir üretim halinde şehirleri markalaştırmak hem de firmaları güçlendirmek şeklinde yapmaktan geçiyor. Biz buna sanayileşmenin icrası için şehir ekonomilerini çalıştırmak diyoruz. Şehir ekonomilerinin gelişmesine yönelik olan bu projemizin Türkiye’nin yeni yatırım politikası belirleme sürecinde biz bir yol haritası olarak görmekteyiz”
“Mantalite değişimini sağlamak için hep birlikte çalışmamız lazım”
Yatırımı sadece belli ülkelerden şirketleri Türkiye’ye çağırmak şeklinde değil, Türkiye’yi bir yatırım pazarı olarak lanse etmenin önemli olduğunu vurgulayan Kaan, “Çünkü hem sanayicinin hem KOBİ’nin dilinden anlayan, hem proje geliştiren, yenilenen yapısı ile daha dinamik ve yaygınlığıyla dünya ve Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik diplomasisi ve yeni bir kavramı söylüyorum, yatırım diplomasisi yapabilecek kurumdur. Bu bakımdan bize düşen birinci görev mantalite değişimi olmalıdır. Yatırımı sadece belli ülkelerdeki şirketleri Türkiye’ye çağırmak şeklinde değil, Türkiye’yi bir yatırım pazarı olarak lanse etmekten geçtiğini söylemek istiyorum. Ve iş üretiminin lokomotifi olan KOBİ unsurlarını da sağlıklı bir şekilde büyüterek, çalışmalarımızla firmalarımızın teknik alt yapılarını düzelterek, sistemlere hazırlamamız gerekmektir. MÜSİAD ticaret ve yatırım ajansları ile modeli birlikte dünyadaki bu yaygınlığımız ile birlikte ve aynı zamanda yerelde Mersin’deki birçok STK ve derneklerimizle birlikte bunları gerçekleştirmemiz lazım. Gelecekte şehirleri konumlandırmak, şehirleri konumlandırmaktan daha efektif olacaktır. Bu bakımdan biz, sizlerle bir araya geldiğimiz noktalarda bu mantalite değişimini sağlamak için hep birlikte çalışmamız lazım” ifadelerini kullandı.
“Enflasyonist baskıyı zorlayan etkeni mutlaka bertaraf etmemiz gerekiyor”
MÜSİAD olarak birçok proje imza attıklarını da sözlerine ekleyen Kaan, “Aynı şekilde sanayi bölgelerinde iki projeyi uygulamaya soktuk. Birisini tamamladık. Her ikisini de devlet himayesine aldırdık. Her biri bir model olarak Türkiye’de uygulamaya başlayacak. Mersin bir tarım şehri. MÜSİAD’ın yine bir projesi var. Akıllı tarım kentleri projemiz. Tarım Bakanlığı ile birlikte koordine ediyoruz. Amacımız, özellikle 40 yaş altı gençlerimizin, kadın girişimcilerimizin iş hayatına atılmalarını sağlamak, kırsal kalkınmada homojen bir yapı ile birlikte kırsal kalkınmayı teşvik etmek ve aynı zamanda kırsal kalkınmaya şehir yaşamını da götürerek sürdürülebilir, kendi kendine yeten şekilde hareket etmiş olacak. İki şeyin altını çizmek istiyorum. Türkiye olarak, enflasyonist baskıyı zorlayan etkeni mutlaka bertaraf etmemiz gerekiyor. Bunlardan birincisi, kendi kendine yetmek. Bizim yaklaşık 175 milyar doları bulan bir Türkiye’de ihracatın ithalatı karşılama oranları 76 ile 85 arasında değişiyor. Bizim yaklaşık 175 milyar doları bulan ara malı ithalatımız var. Bunların artık Türkiye’de üretimini sağlamamız gerekiyor. Yani dışa bağımlılığı minimize ederek, parayı emtia olarak görmememiz gerekiyor. Kendi paramızla gidip bir başka ülkenin kağıt parasını alıyorsunuz. Ortada bir mal var mı? Yok. Peki niçin alıyorsunuz? Emtia olarak görüyorsunuz. Gelecek vaatli senet gibi gözüküyor, artacak diye bakılıyor. Bizim bunlardan artık vazgeçmemiz lazım. İkincisi, Yerleşik tasarruf sahiplerinin elde tutukları dövizi, altını, faiz veya katılım bankasındaki paraları değerlendirebilecekleri yeni ve güvenilir yatırım alanları sağlamamız da gerekiyor. İlk çeyrekte yüzde 7’lik bir büyüme sağladık. MÜSİAD olarak ikinci çeyrekte yüzde 15’in üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Ancak bunun sürdürülebilir olması için yatırım, üretim ve ticaretin senkronizasyonu gerçekleştirmek ve üretim temelli bir politikanın ortaya konulması gerekiyor. MÜSİAD bir okuldur, bir yuvadır. Bizler ise maraton koşucularıyız. Ben inanıyorum ki bu maratona devam edecek arkadaşlarımız MÜSİAD’ı bizden daha çok ileriye taşıyacak ve ellerinden gelen gayreti göstereceklerdir” diyerek konuşmasını sonlandırdı. (Mersin Panorama)
